|
Ali Sami Yen
Stadı
Sarı Kırmızılı kulübün kurucusunun adını
taşıyan stadın Galatasaray Kulübü'ne kazandırılmasında
ilk adım 1933 yılında o zamanki kulüp başkanı Ali
Haydar Barşal tarafından atılmıştır.
Taksim Stadı'nın istimlaki nedeniyle başlayan
arayışta bulunan yer 1936 yılında hazırlanmaya
başlanmış, 1940'ta da Beden Terbiyesi Genel Müdürlüğü
tarafından 30 yıllığına Galatasaray'a
kiralanmıştır.
Muslihittin Peykoğlu, Sedat Kantoğlu ve Tevfik Ali Çınar'ın
çalışmaları sonucunda 15 bin seyirci kapasitesi ile
1945 yılında açılan stadda Milli Küme maçları
oynanmaya başlanmış, ancak kısa sürede yetersiz kaldığı
görülmüştür.
1950 yılında genişletme çalışmalarına başlanılan
stat konusunda Galatasaray Kulübü ile Beden Terbiyesi
Genel Müdürlüğü arasında çıkan anlaşmazlıklar yüzünden
işler durmuş, 1955 yılında konu yeniden ele
alınmıştır.
Sonuçta, stat 1964 yılının sonunda bitirilmiş ve 35
bin kişilik kapasitesiyle hizmete hazır hale
gelmiştir.
Ancak ne yazık ki, stadın açılışında bir facia
yaşanır.
20 Aralık 1964 günü, Türkiye-Bulgaristan Milli maçıyla
açılan Ali Sami Yen Stadı'nın tribünleri tıklım
tıklım doluydu.
Gerek stadın kaldırabileceği seyirci sayısının
hesaplanmamış olması, gerekse o yıllarda ayakta
durabilme uygulaması nedeniyle doğan belirsizlik yüzünden
büyük bir kalabalık tribünlerde yer almıştı.
Galatasaray Kulübü yöneticileri, teknik adamları ve bütün
dallardaki sporcuların geçişi ile başlayan törende,
ne yazık ki cehalet ve önlemsizlik yüzünden üzücü
olaylar yaşandı. Yeni açık trübünün orta katında
ve en ön sırada bulunan bir seyyar satıcının
tezgahının altındaki tüpgazın devrilmesi ve yanan
tepsinin alevi kalabalık arasında birden büyük bir
panik yaratır. Alevlerden kaçmak isteyen kalabalığın
dalgalanışı da çok geçmeden bir faciaya dönüşür.
Kaçışmak isteyen seyirciler, kendilerini alt tribüne
bırakırlar.
Böylece yaralanmalar oluşur ve ayrıca tribünlerin
çöktüğü söylentileriyle de beslenen panik havası
dalga dalga şehre yayılır.
Şeref Tribününde bulunan dönemin İstanbul Valisi de
adeta yangına körükle gider ve radyodan kan bağışı
çağrısında bulunulmasını ister. Oysa, bunu
gerektirecek bir durum yoktur.
Sonuçta, hiç yoktan çıkan bu olay sonucunda bir kişi
ölmüş, 81 kişi de yaralanmıştır.
Daha sonra oynanan maç da 0-0 berabere sonuçlanır.
Bu tatsız olay dışında Ali Sami Yen Stadı, Sarı
Kırmızılı takımın pek çok zaferine sahne olmuş
bir yerdir. 2-0'lık PSV galibiyeti, 5-0'lık Neuchatel
zaferi, 2-1'lik Barcelona galibiyeti gibi parlak sonuçlar
Ali Sami Yen'in ününün Avrupa'da yayılmasına yol açmıştır.
Seyircinin olağanüstü coşkusunun ilginç bir anlatımı
olarak, Batılılar, burayı "Cehennem" olarak
tanımlamaktadırlar.
Bu arada, Eylül 1996'da Faruk Süren yönetiminin
kamuoyuna açıkladığı Yeni Ali Sami Yen Stadı
projesi de büyük bir ilgiyle karşılandı.
Projeye göre, şu andaki stat yıkılıp yerine
uluslararası standartların bile daha üstünde bir stat
yapılacak.
Bu yeni stadda, futbolseverler, 5 yıldızlı otel lüksünü
aratmayacak bir konfor ve hizmet bulacaklar. 42 bin 500
kişinin oturarak maç izleyebileceği yeni stadda, dev
bir otopark, mağaza, restoran ve sosyal alanlar
bulunacak. Ayrıca, stadın çeşitli şekillerde bölünebilmesiyle
5-6 bin kişilik konserler için uygun alanlar da yapılabilecek.
Gerekli izinlerinin alınması halinde Mayıs 1997'da Ali
Sami Yen'in yeniden yapılmak üzere yıkımına
başlanacak. 82 milyon dolarlık projenin finansmanı için,
özel koltuk ve localar 10 yıl süreli olarak satılacak.
Ayrıca, bu kompleks içinde yer alacak işyerleri de
satılacak.
Yeni Ali Sami Yen Stadı projesi büyük bir hızla
tamamlanacak ve Ağustos 1998'de hizmete girecek.
|